Geçmişe Mektup
Geçmişe Mektup
Buraya gelmem ve yazmam ne kadar çok istesem de uzun sürdü.Doğru cümleleri bulamamaktan korktum belki de. Belki de gerçekten yazmaya değer bir şey bulmadığımı düşündüm.Fakat şimdi bulduğumu düşünüyorum. Size bugün yaptığım, beni değişik ve karmaşık duygulara sürükleyen şeyden bahsetmek istiyorum. Ne mi yaptım? Pek de matah bir şey değil aslında. Söylerken bir çırpıda söyleniyor, kulağa da o kadar değişik geldiği söylenemez. Evveett... Kendime mektup yazdım. Peki hangi Ayşenur'a yazdım? Geçmişteki o kendini sevmeyen,kendinden asla mutlu olmayan,her zaman kendini yetersiz ve eksik hissetmiş o küçük kıza bir mektup yazdım. Onunla barışmak istedim. Ona kendiyle barışmasını söyledim. Ona şu an ki olduğu kişiyi anlattım. Ona kızdım.Ona teşekkür ettim.Onu teselli ettim.Onu sevdim. Ve en önemlisi onu kabullendim. Şimdi düşünüyorum da o küçük kız kendine ne büyük haksızlıklar yaptı. Kendini hiç sevmedi.Herkesten çok kendini o hırpaladı.En büyük zorbalıkları o yaptı kendine. Tek suçlu o değildi. Toplum,öğretiler,insanlar, yargılar,olması istenenler ve olması beklenenler,yapması gerekenler,yapmaması söylenenler...Hepsi suçluydu.Hepsi o küçük kızı üzdü. O küçük kız bütün o dayatılan kalıpların içine sığmaya çalıştı.Denedi,denedi.Hep çabaladı ve bu işte oldukça iyi bir hale geldi.İyi bir hale geldi ama kendi düşüncelerini dile getirmedi,hislerini içine attı,yanlıştan korktu,hatadan kaçtı.Hep doğru olması gerektiğine inandı ve yanlışlar yapmadı.Evet yapmadı.Geriye dönüp baktığımda düşünüyorum da o küçük kızın kendinden başka kimseye yanlışı olmadı. En büyük hatası kendineydi. Kendine hep kızdı ve haksızlık etti.Başkalarını mutlu etmeyi kendine seçti. Bütün bunlar olurken o küçük kız da büyüdü,olgunlaştı ve güzel bir kadına dönüştü. O küçük kız bugün ki ben oldum ve ben o küçük kızdan hiç mutlu olmadım çünkü o benim dönüştüğüm kadının bugün ki karakterinin oluşmasında hep beni dibe çekti. Ve sonunda o küçük kızla uzlaşmak için ve ona artık her şeyin bittiğini söylemek için yazdım.Onu o günki duyduğu kaygılarına ve üzüntülerine karşı teselli ettim. Bütün her şeyin geride kaldığını ve artık huzur bulabileceğini söyledim. Ona teşekkür de ettim. Çünkü her zaman iyi bir insan,iyi bir evlat,iyi bir arkadaş,sadık bir dost ve gerçekten güçlü bir kız oldu. O küçük kızın kalbi tertemizdi. Ve ben de şu anda şimdi ki Ayşenur'u 'iyi' bir insan olarak tanımlayabiliyorsam onun sayesinde. Ona hiç bir şeyden korkmaması gerektiğini, nasıl olmak ve ne olmak istiyorsa bunda özgür olduğunu söyledim.Ona hayatta hep seçim hakkı olduğunu ve bazen yanlış seçimler de yapmaktan korkmamasını söyledim. En son da onu ne kadar çok sevdiğimi söyledim. Onunla barıştım ve uzlaştım. Onu kabul ettim. Şimdi ikimiz de huzur bulduk.
Biraz da bugün ki Ayşenur'a seslenmek istiyorum. Yani şu an olduğum 'ben' kişiliğine;
Sen harika, eşsiz ve çok güçlü bir kadınsın. Seni bütün hatalarınla,yetersizliklerinle,eksiklikliklerinle kabul ediyorum. Her parçan seni biraz daha sen yapıyor. Hiç biri eksik veya fazla değil. İyi ki varsın. Ve seni çok seviyorum.
deliiiiii
YanıtlaSil🙏🏻 Kalemine sağlık, güclü kadınımız ve küçük çocuğumuz sarılınca sanki kanatlanıyoruz yaşama🤗
YanıtlaSil